Evet.

Saatlerin içine şarkı atılıyor, kulaklığı saate bağlayıp öyle yapabilirsin.
Ben 10 km telefonsuz yapamam o yüzden telefon cebi alırdım ama sen zaten taşımıyormuşsun.

Galaxy fit3 sarki calmiyor :(

Less is more, mp3 player al bence.

akıllı telefonlar olmadığı zamandan kalma eski tip mp3 çalarım var benim, çok kullanışlı: piranha.com.tr

marka bu değil ama böyle bir şey yani. bayağı kullanışlı.

Bazı kulaklıklara sd kart takılabiliyor.

Kulakustu değil de kulak arkası gibi olanlar var enseye geçirilen atkı gibi. Onların sd kartlı olanları varsa ve bulursanız tam koşu için olur.

acil durumlar için telefon gerekebilir. freebelt iyi çözüm.

garmin yatırımı yaparsanız forerunner music modeli olabilir. spotify listenizi saate yükleyebiliyorsunuz.

bir çok konuda hatta niş konularda facebook grupları hala en iyi kaynak.
teknoloji forumlarının bazıları yaşıyor, donanımhaber de yaşıyor buralarda da cevaplar geliyor.

muhasebe ile ilgili konular için biz hala facebook grubu kullanıyoruz.

ya da şu sıralar epey karşıma çıkıyor, tesisat, tamirat, elektrik, elektronik, arduino, plak, otomobil vs. hepsi facebook grupları üzerinden yürüyor. her marka otomobilin ayrı grubu var mesela, hatta modellere göre birden fazla.

facebook grupları. inanılmaz aktifler. her sorduğunuza anında cevap geliyor.

Facebook +1
Facebook sahibi olmamın tek sebebi.

Reddit.

Facebook'un hâlâ yasadigina inananiyorum.

Güzel konu +rep. Eskiden wardom r10 iyinet forumtr gibi yerlerde gezinirdik. Şimdi gezdigim bir yer yok. Demek olay Facebook'ta dönüyormuş

forum işi 2005'te falan bitti hiç de öyle 2015 lere kadar sürmedi. frmtr gibi forumsiteleri kaldı sadece. r1o da zaten webmaster sitesi. facebook sonrası forum sitesi diye bir şey kalmadı.

reddit. baska bir foruma ihtiyac yok. her sey derli toplu istedigin kitleyi bulup iletisime geciyorsun. bulamiyorsan sen yaratiyorsun.

quora.

Yerli icerik olarak facebook gruplari ve telegram gruplari. (Donanimhaber bitti, en azindan teknik konularda)

Yabanci icerik reddit. Muthis bilgili adamlar/kadinlar muthis yardimseverler hala.

Forum isi 2010 civari bitti
Inci + fb bitirdi. Fbnin sicramaya basladigi yillardi.
2005 forumlarin en iyi zamanlari. 2005te muadil yoktu yanilsam da mantiken bitemez gibi geliyor.

Bebek yaşı?

10 aylıkken ikiz bebeklerle adrasana gitmiştik (istanbuldan degil)

Sakin olduğu icin keyifliydi. Yuzdurduk eglendik. Yürümüyorlardı o zaman

Ay vermeyi unutmuşum evet pardon :) 2 yaş.

Edremit körfezinde herhangi bir yer.

mümkünse kapalı havuzu olan her şey dahil ve kum plajı olan bir otel. bizimki bıraksan saatlerce kumla oynardı. kapalı havuz da öğlen sıcağında (11-16 arası) eğlence için. havuzda daldırmayın ve su yutmasın mümkünse. küçük yaşlarda havuzdan enfeksiyon kapma riski daha fazla oluyor. özellikle su yutarsa...

bütçe uygunsa bu otelin zemin katını tavsiye ederim. uyumuşken bebek arabasından indirmek kolay olur. bir de direk bahçeye açıldığı için çimlerde oynatmak için ideal.
www.otelz.com

deniz soğuk ama datça

Çıralı güzeldi, bungalov evler var, sahil de sakin.

huawei watch gt serisini öneririm şarjı 2 hafta gidiyor.

Huawei bakmıyorum amazfit olabilir
Saat yerine bileklikt de olur.

Amac kac km kac dakikada kostugumu soylesin km basina uyarsa da guzel olur.

1 yıldır belki daha fazla huawei watch gt3 kullanıyorum çok memnunum

Huawei bakmıyorum

Samsung Watch 4 kullandım, şimdi de Watch 5 Pro kullanıyorum. İkisinde de hemen hemen aynı metrikler var ve ölçüm kalitesi açısından bir fark görmedim. Tek sıkıntı 4'ün şarjı bir gün anca gidiyor, 5 pro üçüçncü güne kadar yetiyor. Sadece spor sırasında kullanacaksanız bütçenize en uygun Samsung saat işinizi görür bence.

100 gr pismistir abi. Tavuk pişince su vs gittiği için gramaj düşüyor. Yani benim kendi bilimsel calismalarimda (yani evde pisirip tartmalarim) yüzde 20 kadar gramaj gidiyor.
Bu sebepten pişmiş 32 normal çünkü o 100 gr değil 120-125 gr falan.

Hocam tavuk göğsünde 22 gram protein vardır, onun da %85/90 biyoyararlılık oranı vardır, 31 gram olması için genetiğinin değiştirilmesi lazım mümkün değil. Abd muhtemelen 100 gram pişmiş tavuk göğsünü hesaplıyor, biz çiğ üzerinden hesaplıyoruz. Yani bizim 100 gramlık çiğ tavuk göğsü pişince 60 gram civarına düşüyor, yani Abd hesabına göre 60 gramında 22 gram protein gibi oluyor ama 100 gram pişmiş tavuk göğsünü hesaplarsan o zaman 32 gram çıkar ama onun çiğ hali 150-160 gram civarıdır.

Logistic brom benden önce açıklamış :)

@kaleci'den önce yazdım. Gururluyum. Bayrakları asin. Adam gora'daki garavel gibi her spor sorusuna ışınlanıyor.

usda, çiğ tavuk göğsü 22.5 gram fdc.nal.usda.gov
usda, pişmiş tavuk g. 32.1 gram fdc.nal.usda.gov

Çok yanlış bilgi veriyor bu yapay zeka. Hiç güvenilir değil.

Kaynaklar Ne Diyor?
ABD Tarım Bakanlığı (USDA) verisi
Çiğ, derisiz, kemiksiz tavuk göğsü (100 g):

Protein: 31 g

Yağ: 3.6 g

Kalori: 165 kcal
Kaynak: USDA FoodData Central

Bana da böyle dedi hıocam:

USDA’ya göre – Çiğ, derisiz tavuk göğsü (100 g)
• Protein: 23.1 gram
• Toplam yağ: 2.6 gram
• Doymuş yağ: 0.6 gram
• Kalori: 120 kcal
• Kolesterol: 60 mg
• Karbonhidrat: 0 gram

Bunlar ABD'nin oyunları olabilir.

Abi gemini'ye sordum ben. Bana direkt cooked bu kadar raw bu kadar dedi. Ki ben raw cooked vs diye sormadım.galiba gemini bir tik daha iyilesiyor bilmiyorum.

Bir de bana copilotta çok oluyor "lan bu yanlış" dediğimde "hee evet yanlismis sağol bebeğim" dediği.

Ben de yemeden önce pisirip tabağın darasini alip tartarim (etlerde bu sekilde)

Sebze meyve vs cig/ raw daha mantikli geliyor.

Veya yerken kaşık sayarım. Bi kasik su kadar gram derim daha kolay hesabı.

Relatos Salvajes

Tam öyle değil ama Guy richie’nin Snatch filmi geldi aklıma. Birkaç faklı hikaye, ama bir noktada birleşiyorlar.

Tam istedigin gibi mi hatirlayamadim ama anlat istanbul filmi icinde birkac film vardı.

Richard linklater ın slacker filmi buna benziyor

90larda bir mahallede yaşayan her karakterin hayatından bir kesit izliyoruz

(bkz: four rooms)
(bkz: babel) Hatta inaritu’dan (bkz: amores perros) ve (bkz: 21 grams)

multiple stroyline filmleri akla gelecek sanirim. ama sen daha fazla kriter istiyorsun. bazilari boyle olabilir:
www.imdb.com

hiyayelerde bitisle girisin kesistiginden emin oldugum yok su anda.

"a dog's purpose" filminde ölen kopekten yeni kopege gecis oluyor mesela. bunda sahne gecisi zekice kurgulanmis

Relatos Salvajes + 1 harika bir film
Maeve Binchy kitaplarindan uyarlanan filmlere bakabilirsin.

Relatos Salvajes

Ship of Theseus

Pcler ayni evde aynı ağda ayni hotmail ayni gmail

onedrive hesabınız ortak açtığınız için onedrive klasörü ile karıştırıyor olabilir misiniz?

windows kurarken kullandığı maili ile onedrive'a girecek. o dosyaları silecek. bir daha çıkmaz.

yada onedrive'ı bilgisayarında direkt olarak iptal edecek. uninstall yapabiliyorsunuz onedrive'ı.

samsung m20

eger daha önce telefonunuzu geliştirici seçenekleri > hata ayıklama modu açık bir şekilde bilgisayara baglamadıysanız bilgisayarınızdan kontrol edemezsiniz.

6 yıldır kullanıyorum büyük ihtimalle o özelliği açtım.

destekliyorsa windows bağlantısı ile geliyordu ekran. desteklemiyorsa github.com

hata ayıklama modunu açtıktan sonra android studio indirip program ile aynı ağda bağlıysanız kablosuz bağlanabilirsiniz ama bağlanırken kamerada kod okutup onay almak gerekebiliyor.

Genki?

Yok dostum genki çok eski.

Merak ettim. Anahtar kelimelerle aradım ama bulamadım. Shamo kısmen benziyor

Benimki burada: www.instagram.com

Dikkat edilmesi gereken tek kriter IFOS sertifikasının olup olmadığı, o varsa içerik değerlerinde sıkıntı olmaz.

Ekleme yapayım: Türkiye'de Ocean, Möller's ve Efa'nın IFOS sertifikası var, EPA-DHA oranları aşağı yukarı aynıdır günlük 2 kapsül ihtiyacı karşılar.

Mor oje instam yok açılmıyor

new life efa 1200 kullanıyorum.

ifos ve diğer onayları var ayrıca uzun aylar boyu yaptığım testlerde gerçekten fark ettiğine şahit olduğum için devam ediyorum.

@help ayşe köroğlu’nun hesabına girip öne çıkanlarda omega 3’e bakabilirsin

solgar 3-6-9
doktor verdi

Hamsi,sardalya ..

Merhaba, baba kızından uzak kalacak yani sırf siz yurt dışında yaşamak istediğiniz için?

@devorgilla the gunslinger

baba zaten kızıyla hiç ilgilenmiyor. bir kuruş para vermiyor.manevi olarak kız çocuk olduğunda 3 yıl yüzüne bakmadı. 1,5 yaşındayken bu gibi sebeplerden boşandık.

olaylar normal değil zaten çocuğuna düşkün bir baba olsa karşımda ne boşanma olurdu ne böyle konular.

kisa seyahat olaninin gidilen ülkeye bagli oldugunu biliyorum.
ece erken cocuguyla sadece uae'ye gidebiliyordu, oradan hatirliyorum. ab izin vermiyormus.

belki tasinma isleri icin de öyledir.

en güzeli muvafakatname alıp gitmek yoksa karşı taraf velayet şartlarının değiştiğini öne sürüp velayet kararının tekrar değerlendirilmesini bile isteyebilir. yurt dışına taşınmanın çocuğun menfaatine olduğuna dair mahkemeyi ikna edebilirseniz gidersiniz. bu durumda da şirket sizi gönderiyor gibi değil de çocuğun eğitim, yaşam koşulları vb. gibi menfaatine olacak şeyleri öne sürmeniz gerekli.

ben gürcistana giderken pasaport olmasa kontrol ediyoruz muvaffakatnameyi demişlerdi. pasaport var diye hiç sormadılar. bir de chatgpt der ki
Mahkeme, eğer çocukların yurtdışına çıkmasının çocukların yüksek menfaatine uygun olduğuna karar verirse (örneğin eğitim, sağlık gibi sebepler), annenin çocuklarla yurtdışına çıkmasına onay verebilir.

vize başvurusu yapılacak ise küçük için, eğer küçüğün baba ile görüşmesi mahkeme tarafından engellenmemiş ise konsolosluk vize vermek için mutlaka muvafakatname istiyor. dediğim gibi tek istisnası mahkeme tarafından baba ile görüşmesinin düzenlenmemiş/engellenmiş olması.
eğer vize var çıkış yapmak istiyorum diyorsanız gümrük polisi muvafakatname sorabilir, onların inisiyatifinde diye biliyorum.

Babanin çocugu görme hakki varsa bu zaten sorun olacaktir en basta. Buradaki mahkemelerin ne karar verdigi önemsiz eger Avrupa'ya tasinacaksan.

@feastofthedamned
Yani burada hafta sonu 1 gün çocuğu alma hakkı var. bu oluyor sanırım görme hakkı.
ben çocuğu yurtdışında iyi şartlarda eğitimi için gidiyorum diye dava açmalıyım o halde. dava süreçleri de uzun olur tabii ki. sıkıntılı. ikna yöntemine gitmem gerekecek.
çocuğu istediği için değil bu benim ayağıma çelme takmak için izin vermezler.

Mecburum falan desem ne ya?

Resmi olmalı yalanla olmaz bu işler.

Şimdi de çocuğun eğitimi demişsin.

Ne yapmaya çalışıyorsun? Tam net anlatsan da yardımcı olsa insanlar.

O zaman taktik yap, para vermiyorsa mahkeme aç iste,
Çocuğu görmek istemiyorsa görmeye zorla. Dediğin gibi kötü bir babaysa sonunda senden ve çocuktan kendi kurtulmak isteyecektir.

Adam cocugunu kiz diye terk etmis, millet nelere takilmis. koyayim öyle adamin bir tarafina.

bu adamin her falsosunu kayit altina al kiz kardesim. cocugu görmeye gelmedi mi? SMS at. Bu hafta da gelmedin de.
Bir sonraki hafta da mi gelmedi? Bes haftadir cocugu görmeye bir saat bile ugramiyorsun yaz.
Dogum gününde aramadi mi? Gene mesaj at. Bugün kizinin dogum günü ve sen gene unuttun, de.
Cocuk hastalandi mi? Mesaj at, kiz biraz hasta yaz. Buna bir sey demedigi vakit hemen kizinin hastaligiyla bile ilgilenmiyorsun yaz.
Aklina gelen heeeer seyi bu sekilde kayit altina al. Bu esnada lütfen bir avukat ile görüs, o sana daha ince taktikler verir. Bu kayit altina aldigin falsolari ileride mahkemede cooook isine yarayacak.

bir sekilde bir muvaffakatname olmadan yurtdisina cikmaniz zor. eger babasının üzerinden pasaport almis olsaydi, o zaman sorun cikarmazdi polis. ama anladigim kadari ile pasaportu alirken sizin velayetiniz ile aldi belgeyi. bu durumda babadan izin belgesi, baba vermiyorsa mahkemeden bir muvaffakatname ile cözülür durum. etrafımdaki iki örnekte sorun böyle cözüldü.

@help im alive

bir şey yapmaya çalışmıyorum. türkiye şartlarından kızımı da kendimi de kurtarmak istiyorum. ama bu konu gündeme geldiğinde sadece bana engel olmak için izin vermeyecekler.
adam kızıyla ilgilenmiyor. 700 tl nafakayı 2 yıl vermedi. kızıyla ilgilenmediği , çocuk baba baba diye ağladığı için sadece bak seni sürürndürürm çoukla ilgilensin diye dava açtım. birikmiş nafakayı buna rağmen ödemedi. ödeyeceği de 15bin falan. sonraki nafakaları zorla dedesi ödüyor 700 tl. onu da zorla göze soka soka. başka birşey yaptıkları yok. ben yıllarca çocuk dede babanne ile büyüsün, zorla da olsa bu arada babasıyla görüşür diye çocuğu göstermeme yapmadım. 1 yıl öncesine kadar hep benle babanne ve dedeyledim. adam yoktu ortada. karı kız peşinde.
sonra adam benim rahatım ve şartlarım gözüne battığı için kızımı almaya gittiğim bi gün bana saldırdı. 7-8 ay önce. babanne de haksız oğlu olmasına rağmen onu tuttu. ben de yeter artık dedim uzaklaştım. 1 ay öncfe de diğer oğlu kızımı almaya gittiğimde bana saldırdı. allah sizin belanızı versin artık durumundayım. o kadar iyi davranmama rağmen çocuğu görsüler diye bıraktığım günlerde çocuğu bana karşı doldurmuşlar. manüpüle etmişler. ilk boşandığım anda aalesef diğer insanlar gibi sadece 1 gün görüşmelerine izin vermem gerekiyormuş. böyle yapanlar doğruymuş. ben ayırmak istemedim. ben iyi olursam sorun çıkmaz sandım. ama insanlar salt kötü. yine de kötülük yapıyorlar. anlamıyorum. şimdi herkes biz sana başta uzaklaş dedik diyorlar. baktım çocuk benden uzaklaşıyor(7-8 ay önce ) önlem aldım. sonra saldırı oldu vs. arayı açtım ama haftada 2 gün almalarına (ki yine almıyorlardı) sen getir bizim arabamız yok, babası yok falan diye.. ben alıp bırakıyodum. normalde alıp bırakmak zorunlar.. yine böyle birgün benalmaya gittiğimde abisi saldırdı. karakola gittim , dava açtım vs. bundan sonra da sadece 1 gün göeceksiniz sadaece , alıp bırakacaksınız dedim. dede çok sevdiği için oğlunu da zorluyor muhtemeln. gelip alıyorlar. 3 cumartesidir. akşam bırakıyorlar. normalde 7-8 ay önceki kavgada babası sanki çocuğu düşünüyormuş gibi saldırdı bana ama çocuk umrunda değil. zaten tartışma içinde "bana güvenme hiç, umrumda degil, ben yarın kaybolurum ortadan "dedi." bana saldırması sadece kendi ayaklarım üzüernde durabilmem, onlara ihtiyacım olmaması.kendsinden iyi durumda olmam. bu biraz garip gelebilir ama bu tarz kibir ve kıskançlıkları hep vardı.
bunun gibi bir çok sey yasadık. hamileyken aldatılmam vs gibi. kız çocuk istememsi. öğrendikten sonra uzaklaşması gibi. ama ne yazık ki hukuken babası. kahretsin.

Berber koltuğuna sen oturup çocuğu kucağına oturtuyorsun, eline bir oyuncak verip oyalıyorsun, berber işini görüyor.

Berberler alışık o işe. Rahat ol.

Ben makineyle kendim kesiyorum, berberden korkar diye daha götürmedim, 2 yaşında

ben evde denedim ama ağladığı için asla kafasını sabit tutmuyor. hareketli bir kafayı makineyle 3 e bile vuramadım. yamuk yumuk oldu :))

ekran, cizgi film bagimliligi varsa telefon, tabletten video acacaksiniz. dunyadan kopuyor keratalar:)

Bağımlılığı yok. Telefon vermediğimiz için kıymetli. Telefonla kandıracaz.

anladigim kadariyla bulusmaya gec kalmissin. adam da bundan rahatsiz olmus, söyleniyor diye "kiz tribi" atiyor olmus.

asil saygisiz ve garip kisilik bu hikayede sensin.
ayrica is ne alaka?
kiz tribi atmak, 3 yasinda cocuk bilmem ne. kadin ve cocuklardan nefret ederken sen yani.

@sonsuz haklı ama az söylemiş. Üslubunun çirkinliği beni benden aldı ve nasıl bir zihniyette olduğunu açıkça gösteriyor. Umarım cidden bu adamla daha fazla arkadaş olmazsın da kendini saygısız birinden kurtarmış olur.

Sana hak veriyorum. Erkek-erkek ya da kadın-kadın arkadaşlıklarında bu gibi naz, trip durumları seni manipüle etmeye çaluştığını gösteriyor. İkili ilişkiler dualite içerir.Kadın-kadın arkadaşlığında naz trip atan dişil konuma geçmek istediğini, bnu yaparak da diğer kişiyi eril konuma attığını göstermiş. Ben de nefret ederim istemediğim konuma atılmaktan. Benim de bu sebeplerden arkadaşlık bitirmişliğim çoktur. Gitsin kime atarsa atsın teibini. Asla gelemem toksikliğe. Çekemem yani. Vakit kaybı.

Soruna cevap olarak da; haklısın şimdi parayı verme sırasında gereksiz yine sinir zıplatıcı diyaloglar oluşacaktır. Ayyy düşüncesi bile gerdi şuan beni. Zeytinyağı gibi üste çıkması muhtemel. Senin yerinde olsam ikili görüşmeyi kesin bir dille keserm. Kalabalık ortamda karşılaşırsam da çok yüz vermem. Ama kesin bir dille yani. Bu konuyu yarım yaparsan senin naz yaptığını dşünür öfff

sen haksızsın.
herkesin kızdıgı şeyler var. rahat adamım diyorsun ama olanları kafaya takmışsın. onun da kızdıgı başka şeyler var. insanlarla olan ilişkilerinde daha dikkatli olmalısın, kimseye zararım yok diyip umursamazlık yapamazsın.
detayları bilmiyorum ama sen daha çocuksu geldin bana
market alışverişine bu kadar kafayı takman doğru değil. senin deyiminle lüzumsuz bir detay bu.

Ben de adama hak vermeye geldim, parayı da gönderme. Adam daha da haklı olsun :)

Biraz fazla tepki vermissin hocam."öldüm mü kaldım mı haberin olmayacak" demiş. Sen umursamamışsın adamı.

Kardeş sen çok yanlış yere sormuşsun bu soruyu

cringe ve shaming kelimelerini gördükten sonra aklıma sana şöyle bir cevap vermek geldi.idare et.
www.youtube.com

+1 jamswety

Adamın parasını ver. Üste yatma.

@love and trust
bir grup toksik daha:)
Yeminle soru hariç her şeyi cevaplamışlar.
Ama kızmıyorum, okuduğunu anlamayan mı dersin, borçlu kalmak istemiyorum diyen adama paranın üstüne yatma diyen mi dersin. Türk halkı bütün kötülükleri bulur bu zeka seviyesiyle.

Parasını ver. Silecek misin hayatından ne yapacaksan yap. Iki farklı olay. İban yok bilmem ne. Öğren?

@help kafan mı güzel yoksa troll müsün bilmiyorum ama her şeyi dert edinme kendine :)

Filtre kahve, daha uzun içimli olduğundan yanında bir şeyler tüketmeye daha uygun geliyor

Pasta kek kurabiye bisküvi vs bir lokma alıp üzerine bir yudum kahve böyle böyle 15-20 dakika eşlikçilik

1. espresso bazli kahveler
2. turk kahvesi.

yanlarinda birsey ikram edilmeye en uygun bu ikisi oldugu icin. en cok tukettigim filtre kahve. filtre kahve biraz uyanma, kendine gelme kahvesidir bence. dunyada yaygin kullanim da bu sekilde bence.

türk kahvesi tabii ki.
sebebi özenti olmamam.

hicbir kahveyi icmiyorum ve hayatimin yarisindan cogunu yurtdisinda gecirdim ama aklima hala türk kahvesi geliyor.
ama yabanci biri sorar ya da yabanci dilde okursam filtre kahve türevi gelir.
kimin dedigine ve hangi dilde duyduguma bagli olarak degisiyor yani.

Filtre kahve/americano/latte ve hatta düz nescafe gelir ama türk kahvesi gelmez ya. Türk kahvesi ya da espresso gibi tek atımlık kahvelerle bi şey yemek zor olduğu için ikram dendiği anda aklım büyük fincanda yudum yudum içilen kahvelere kayıyor.

Edit: no context bir şekilde kahve lafı geçse ya da biri kahve ister misin derse de aklıma büyük fincanda kahve gelir. Türk kahvesi diye spesifik belirtilmedikçe aklıma Türk kahvesi gelmez. Özenti de değilim, hemen her gün hem normal kahve hem türk kahvesi içiyorum. Türk kahvesi sadece spesifik ve ayrı bir kahve türü yani kahve denince akla gelen ilk olması ilginç geldi bana

@konusma, soru türkce sorulmus ablacim.

X kahvenin yanında iyi gidiyor diye duyarsam kafamda canlanan kahve x'e göre değişiyor. Örneğin çikolata veya elmalı turtadan bahsediliyorsa aklıma filte kahve ya da espresso türevleri gelir. Acıbadem kurabiyesi gibi bir şeyse türk kahvesi gelir.

Birisi kahvenin yanında ne iyi gider diye sorarsa da ya ne tür bir kahve olduğunu sorar ya da farklı kahvelere göre farklı şeyler söylerdim.

Ben en çok türk kahvesi içiyorum, genelde de yanında bir şey yemem. Yanında yemeyi sevdiğim şeyler yok değil ama genelde yemem, çünkü hangi bir sefer yiyeyim günde kaç fincan içiyorum ben bunu :D

Filtre kahve geliyor.
Yanında bir şey yenecekse keyif için içecek olarak hep filtre kahve ve çay gelir.
Sebebi de Türk kahvesi yanında bir şey yememem.

bir özenti olarak her gün en az iki adet espresso türevi kahve (latte vs.) içmeme rağmen benim aklıma Türk kahvesi geliyor. zira benim kullanımıma göre, diğer kahve türleri sade veya bir şeyin yancısı (örneğin kekin yayına kahve gibi) olurken Türk kahvesi kendisi yancı olmayıp yanına bir şey eklenen (başrol diyebiliriz) konumunda. yalnız bunun sebebi Türk kahvesini çok sevmem değil, yukarıda yazdığım gibi espresso türevlerini daha çok tercih ediyorum. sadece algım bu yönde.

Biri kahve içer misin dediğinde türk kahvesi geliyor. Evde aile arasında konuşulunca türk kahvesi geliyor. İlk onu öğrendim onu içtim. Ben kahve içmeye başladığımda sanırım 3ü1 arada garabeti yoktu.

Kantinde vs kahve denildiğinde 3ü1 arada geliyor. Avmde/kahvecide filtre, espresso

Kahve yanında kısmı ise türk kahvesini hiç bişeyle içmek istemiyorum kahvenin tadını almak için. Belki bi yudum su.

Türk kahvesi, filtre kahve, espresso. Bu üçünden başka da içmiyorum. Filtre ve espressonun yanında ona eşlik edebilecek hamur/kek/cookie artık duruma göre kahvenin aromasını bastırmayacak bişey lazım.

içinde süt veya benzeri şeyler barındırmayan kahve çeşitleri geliyor.

kahve kültürüm veya merakım yoktur, önce onu söyleyeyim. benim aklıma filtre kahve geliyor. birkaç sebebi var,

* 23 yaşındayken kız arkadaşımla bir mekana gitmiş, sırf o sipariş etti diye kendime de filtre kahve sipariş etmiştim... french press ile geldi. ben o zaman bu konularda (sokağa çıkma dahil) çok ama çok cahilim. yanımda o olmasa kahveyi içemezdim öyle söyleyeyim, kıza sormuştum "bu ne lan bunu napcaz şimdi" diye. böyle kendimce komik bulduğum bir anım var, o yüzden bende yeri ayrıdır ahaha.

* annem heves edince filtre kahve makinesi almıştım eve. bütün yaz batılı gibi sabahları kahve içmiştim. hafta sonları kahvaltıdan birkaç saat sonra annemle karşılıklı oturup sigara eşliğinde gömerdik.

şimdi ev arkadaşımın french press'i var, bazen onu kullanıp içiyorum, alete küçümser bakışlar atıyorum, göz kırpıyorum "kafamı karıştıracağımı mı sandın??" diyorum filan.

kısacası evet en çok tükettiğim kahve türü filtre kahve. benim için manevi/mental açıdan yeri olan tek tür de o diyebilirim. o yüzden benim için kahve = filtre kahve.

"çok sıradan ve iğrençsin eşşoleşşek filtre kahve geçerli bir cevap değil" dersen de frappe derim onu da çok sevmiştim, yine sevgilim götürmüştü. her neredeysen yıldızın parlasın ex aşqım olmasaydın olmazmışız resmen

paribudan bankaya çekip bankadan binance trye atıp, ordan usdt alıp binance'e atabilirsin.

Binance tr hesabım yok.

açabilirsin

Paribu'dan Tron alıp TRC-20 ağından Binance'a gönderip oradan USDT karşılığında da satabilirsin. Yani Global Binance'a zaten TL gönderemezsin biliyorsun, en ucuz ağ TRC-20 ağı olduğu için ERC-20 ağına hiç bulaşmadan birkaç dolarla işin içinden çıkabilirsin, belki o kadar bile tutmaz.

Bu kadar vanilya olma.

Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için akıl ver.

Evlenmek için mobilya alışverişine çıkmış da yanında kimse yokmuş.

Ayrıca; soru ve nick uyumu.

Böyle şeyleri kendine dert edip yıpratma kendini. güzel bir eş ve aile bulmuşsun onları sıkı sıkı sarıl ve mutlu olmaya bak.

Tek derdin buysa çağır bizi kız tarafı olarak topluca gelelim :)

O aileyi siz kuracaksınız, kuruyorsunuz öyle düşünün.

Gabe ile respect in söylediği arasında pek bir fark yok. Bence tiki hak ediyor.

Elindekinin kıymetini bil ki zaten biliyorsun gibi.
İleriye bak

@respekt :) teşekkür ederim güzel düşüncen için
@arbre Farklı bakış açıları aslında Gabenin yaklaşımı benim kendime karşı yaklaşımım olduğu için çok kötü karşılamıyorum :) , haklısın belki de yanımda olsa her şey daha kötü hissettirebilirdi bu açıdan düşünmemiştim.

Birini aramışsın yanına sanırım.

Ama diğer insanlar yaptı diye mi yoksa zaten aradığın için mi?

Zaten arıyorsan malesef akıl veremem.

Diğer insanlar aileleri ile gezmiş ve farketmişsen salla. Onlar kendi seçememiş. Sen oturacaksın sen rahat edeceksin.
Koltuk metafor. Hep sen olacaksın. Başkasına ihityacın yok.

böyle durumlar dügün, nisan vs ailenin hep ne kadar ihtiyac oldugunun hissedildigi durumlar. haklisin.

senin hikayen de böyle olacakmis. yapacak bir sey yok.
tavsiye sadece durumu kabullen ve önüne bak.

kendini uzmene degmez..
34 yasindayim ama akrabalarim "annesi-babasinin bakmadigi, duskun oldugum" icin onlardan para isterim, musallat olurum diye benim telefonumu bile acmiyor. Yani soyle diyim cerrahpasa'da okumam bile istanbul'daki kuzenlerimin evlerine davet etmeye yetmedi.
bu arada hepsi varlikli, bisey istesem korkacaklari bir durum yok ve iclerinde en kariyerli olan benim, o notu da duseyim, yanlis anlasilmasin.

bu tarz seyler oldu, oluyor, modum da dustu, bunalima da girdim ama artik hicbir sekilde eksiklik hissetmiyorum. hatta umrumda bile degil. sadece dusmedigim icin sukrediyorum cunku bunu bekleyen cok insan oldu.
yaslanacaklarini hesap etmiyorlar, onlar asil o eksikligi hissedecekler. Kendini uzmene, yipratmana degmez, hayatina odaklan. mutlu ol, her yerde paylas. kudursunlar.

evlenecek bir kadinin kocasiyla mobilya bakmaya gitmesi normal, ailesiyle gitmesi ise bence normal degil. senin kendine evine alacagin mobilyaya kimsenin ailesi karismamali zaten.

isine bak diyorum, moral bozacak bisey yok. sen artik kendi kucuk aileni olusturup onune bakacaksin. hayirli olsun.

en başta şunu söylemeliyim eşya alışverişinde aile olmamalı milletin dediğini sen beğenmezsin sadece ve eşin beğenip almalı her şeyi.

ama asıl sıkıntını anlıyorum. bence de annesizlik bu konularda çok zor. rabbim yardımcın olsun

şöyle düşün senin aileni sen kuracaksın. her şey senin elinde

hiç takılma. benzer bir durumdayım. annem hayatta değil. annemden önce evimizden çıkmayan akrabaların hiç biri ortada yok. evlilik vs dönemleri sancılı oluyor evet ama takma, modunu düşürme ve yaşamaya devam et.

buna "rağmen" kabul ettiler ve devam ediyor her şey.

bu ifadenizdeki "rağmen" kelimesini onarmanız, dönüştürmeniz, iyileştirmeniz lazım. yoksa hayatınız boyunca size eksik/yanlış/az verilen her şeyi, sizin durumunuza "rağmen" verildiği için kabullenir, asla kendinize gereken değeri ve önemi veremezsiniz, karşı taraftan da bu beklentiye girmezsiniz. çıkın bu moddan çok geç olmadan.

rağmen diyecek bir şey yok hayatınızda. üzücü olaylar olmuş, olmaya da devam edebilir ama bunlar sizin insan olarak "rağmen" kabul edildiğinizi/edileceğinizi düşündürecek şeyler değil. bu sizin hayatınızın bir gerçeği, this is the fact yani. bunu ne kadar çabuk içselleştirirseniz o kadar hızlı güçlenmeye başlarsınız.

acınası bir durum yok ortada, kendinize acımayın, konuyu dramatize etmeyin. üzüntünüzü, hüznünüzü, kırgınlığınızı ajite bir yerden değil daha gerçekçi bir yerden yaşamayı öğrenin. gerekiyorsa uzman desteği alın. daha bu yaşta hayatım boyunca bu konuda kaybolup kendimi tekrar arayacağım diye geleceğinize şerh düşmeyin, kendinizi manipüle etmeyin.

bu tür ailelerden sıyrılmayı başarıp çok mutlu, huzurlu, keyifli bir hayat inşa etmiş, sevgi dolu anne-baba olabilmiş pek çok kişi var. kendinize illa telkinde bulunacaksanız bu yönde telkinde bulunun.

ayrıca aile hikayeleri karmaşıktır, hiç bir zaman dışarıdan göründüğü gibi değildir. emin olun eşinizin ailesiyle ve akrabalarıyla daha içli dışlı olduğunuzda orada da çeşitli aksaklıklar, çok benzer hikayeler olduğunu göreceksiniz.

babayı da salın gitsin, affetmek zorunda değilsiniz. bu ebeveyn ne yaparsa yapsın aman ana babadır yutulmalıdır klişesinden kurtarın kendinizi. adım atarsa onun adım attığı ölçüde temkinli adımlar atarsınız, atmazsa da uzay boşluğunda kaybolabilir.

Hay @fibi, ağzın bal yesin. "Rağmen" kelimesi içimi acıttı. Seni herhangi bir şeye "rağmen" lutfedip "kabul etmiş" değiller. Bu fikri cikarmalisin aklindan. Kendi değerine odaklanmalisin. Kimseye güzel bir aile borcun yok.

Bir de konu yalnızca bu olay değil farkindayim ama yine de söylemek istedim, alışverişe aile ile gitmek çok banal xd

Çok çok değerli bir şey var hayatında, sevdiğin ve sevildigin biriyle denk gelmişsin. Tadını çıkar <3

Güzel ve yapıcı yaklaşımlarınız en önemlisi de örnek üzerinden verdiğim durumun derinliğini gördüğünüz ve buna karşılık iyileştirmelerde bulunduğunuz katkılarınız için çok teşekkür ederim, iyi insanlarsınız :3

"rağmen" demeyin lütfen, etrafınızdaki herkesten bağımsız olarak değerlisiniz. her şeyden önce başınız sağ olsun. affettiğinizde hafifleyebilirsiniz bu ağırlıktan, affetmek zor ama terapi bana o konuda çok yardımcı olmuştu.

her anın da tadını çıkarmaya çalışın böylece belki kötü hissetmeleriniz biraz geri plana düşebilir. mobilya seçmek, kıyafet seçmek vs aslında çok eğlenceli süreçler bence.

Arıza ışık lambası vs yandı mj

Enjektör.

motor sıcakken ve devir düşünce mi yapıyor, örneğin vites değiştirirken debriyaja basınca devir düştüğünde ? eğer öyle ise krank sensörüne baktırın. pratikte 10 yıl ömrü var muhtemelen hiç değişmemiştir. ayrıca araç mutlaka arıza kodu atmıştır, o koda bir baktırın.

Egr'yle alakası yok. Krank sensörü yapabilir bir de eski araba beyin üzerindeki soketlerin pimleri bozuk olabiliyor onların iyi sabitlendiğinden emin ol.Sarsıntıda stop ettirebilir.

Kutup başlarını ve motor sigorta kutusundaki sigorta-röleleri temizleyebilirsin ince zımparayla.

Arabanın subap ayarı bozulmuş. Subap ayarı yapılması lazım.

Terlik dahil 43,7 az bir kilo.
Eğer genetik miras değilse;
Hiç çok iyi bir sağlık kontrolünden geçtin mi? Bu zayıflığın sebebi bi üniversite hastanesinde araştırıldı mı? Hormonlarına falan bakıldı mı?

Beden kitle endeksim 23 :p memnunum üzerimde bir ağırlık yok

aklımdan geçenler mirket +1

boyu karıştırmak istemezdim ama kaç ola ki, bu kilo az geldi,

cevap: 67 değilim, biraz düşürünce memnun olacağım,

51-53 arası galiba

Tam göremedim
437 ise sıkıntı
43,7 ise daha büyük sıkıntı

Neyse ben 181 cm 86 kiloyum. Geçen sağlık ocağında bi çizelge vardı baktım, obeze yakınmışım.

ailenin en küçüğüyüm, 45 yaş üzeri anneden dünyaya gelmişim. doğduğumda ölür bu demişler ama yaşamışım.

tüm testleri yaptırdım bir şey çıkmadı.
kan değerlerim de güzel.

boyum da 160 bazı doktorlar gayet iyi, almak için uğraşma diyorlar.

iştahım iyi bence. çocukluğumda yeme baskısı çok gördğm için ara öğün yapmayı sevmiyorum acıkmam lazım.

Kuş kadarmışsın :) 76 77 kiloyum. Çok iyiyim.

Bi ara ilaç içer gibi 1 tane ekmeği beyaz peynirle, biraz çiğnedikten sonra suyla boğazımdan geçiriyordum. 48 olmuştum. Ama sürdüremedim ve bıraktıktan sonra yine aynı oldum bir süre sonra.

vki/bmi 18.2
bazen memnunum bazen değilim

Ben 80 kgyum boyum 187. Kg 75 olsa sevinirim. Eşim 163 cm 45 kg. Ailesi minyon kendide. Kuzenleri de aynı. Genetikse problem değil.

160 boya 43 kilo bki 23 oluyor mu?

72yim memnunum.

177 boy. 82den 69a 2 ayda düştüm kalori sayarak.

72de sabitim iyi.

180cm boy, 60kg kutle.

168 cm boy 55 kg
52 olduğum zamana dönmek istiyorum:/

arbre o kadar çok zayıflık zorbalığı gördüm ki sana anlatsam burdan uzaklara yol olur. İlk önce annemden gòrdüm.

160 boy, 52 kilo idim. Sonra bir bel fıtığı geçirdim. Bir süre 58 kiloda kaldıktan sonra 3 Ay içinde balon gibi şişip 71 kiloyu gördüm. Yavaş yavaş vermeye uğraşıyorum. 67 ye düşmüştüm en son. Şimdi ne haldeyim bilmem...

Yoksun yani :d

100+ değişiyor maç yoğunluğuna göre
182

75, memnunum.

Tam 2 katınım. Memnun değilim.

5 yıldır tartılmadığım için sorunun hedef kitlesi dışındayım ama tahminim 60-65 arası. Kilom hakkında düşünmemeye çalışıyorum çünkü gençliğimde 9 yıl kadar yeme bozukluğum vardı ve saplantılıydım bu konuda. Tekrar o günlere dönmemek için tam sayıyı bilmemeyi tercih ediyorum.

95

memnunum

Boy 185 kilomda 88 memnunum şimdilik

73 skinny fat

minyon fiziği işte, övebiliriz istediğin buysa

@birsorusorcam, yo övülme gibi bir derdim yok. yarenlik yapmak,sohbet ortamı oluşturmak istedim. 26 yorumdan herbiri de gayet eşlik etmişler bu arzuma sağolsunlar.
Niyet okumasaydın keşke sana yazik valla bak. Ben hiç üzülmedim ama sen her şeye böyle bakarsan işin zor.

ben de nötr'üm, eskiden aşırı zayıf biri olarak empati kurabiliyorum
kilon'da standardın çok az altında sadece bu da kadınlar için dezavantaj değil
bu kadar

1,60 boy 53-54 kg

50 üstüne çıkamadığım günleri özledim :( aynada basenlerimi görmek kalbimi çok kırıyo fjfjfkfk

43 kg çok güzelmiş ama bir ara doktordan şöyle bir şey duymuştum, yağ oranı çok azaldığında adet görememe gibi bir şeyler olabilirmiş. Aşırı zayıf olmak da sağlıksız olabilirmiş, değerlerin vs normalse sorun yok demektir tabi ki.

@bir soru sorcam, boşver pampa kilolu olursun şişko derler, zayıf olursun sıska derler, uzun olursun sırık derler, kısa olursun bücür derler. zaten öyle birileri uzak olsun bizden. yani benden ama sana yakın olabilirler. seversin gibi.

Birinci cümlenle hukuğun en temel ilkelerinden 'suçun şahsiliği' prensibini katlettin arkadaşım.

Ve o söylediğini yapacak Devlet, Hukuk devleti olmaz. değişik bir şey olur.

Yine de sorunu 'oy kaygısı ile göz yumma' olarak cevaplayayım.

b mahallesinin %3ü kaçak kullanıyor diye komple mahallenin elektriğini kesersen o mahallede elektriğe baglı destek ünitesinde yaşayan çocuk veya yaşlı öldüğünde bunun hesabını kim verecek??
Hadi onu geçtim evden çalışan bir birey bu yüzden çalışamadıgı zaman onun oluşan iş kaybını kim ödeyecek??
Hayat öyle astıgım astık kestigim kestik bir şey degil

Elektrik dağıtım şirketlerinden ikisi ile denetimler sırasında birlikte çalışmış kişi olarak söylüyorum. Arıza bakım için mahalleye ekip yollanınca bile taşlar ile saldırıp silah çekiyorlar. Hatta havaya ateş ediyorlar. Kolluk kuvvetleri olmadan bireysel işlem yapmak kolay değil. Oy kaygısı ile ve kolluk kuvvetleri bütçesi ile de yüzleşince devlet uğraşmıyor pek. Elektrik dağıtım şirketleri de ne çalışanlarını riske atıyor ne de devletten o desteği alıyor. O yüzden Şanlıurfa'daki gibi bokunun çıkarılmadığı yerlerde pek müdahale olmuyor. Kayıp kaçak bedelini faturasını ödeyen vatandaşa kitleyip yollarına devam ediyorlar.

Ben urfa'da iken şöyle bir olay duymuştum bilmiyorum doğru mu? Sayaca bir düzenek bağlanıyor düğmeya basıyorsun sayaç çalışıyor bir daha basıyorsun kapanıyor. Gidiyorsun adama gelen fatura 100 tl ama adamın kullandığı elektrik 3000 tl. Bu şekilde yapanlarda varmış.

Elektrik üzerinden çok yaygara kopartılıyor. Elektrik öyle maddi bir şey de değil ki, su ve rüzgar enerjisi gibi bir enerji çeşidi yani nasıl ki kimse Güneş'ten istifade etme konusunda hak yemiyorsa elektrik de bana göre öyle, kul hakkı vs zırvalık tamamen.

@feast manevi bir güç. Göremiyoruz sonuçta. Üretilsin dağıtılsın kontrol edilsin. Bunların maddi götürüsü yok.

@feast elektrik gayet maddi bir sey, o varsayim tamamiyla yanlis oncelikle.

ikinci olarak elektrik faturasinin en buyuk kismi iletim ve dagitim giderleri. sadece elektron degil yani. o sistemleri insa etmek, bakimini yapmak, arka plandaki alt yapi, bilgisayar sistemleri falan hepsi asiri pahali. o yatirimlarin gideri her ay parca parca abonelerden aliniyor. bunlari bir kesim insan odemeyince odemeyince mecbur odeyenlerin faturasina eklenip tahsil ediliyor.

@feast; abi evde kendi cabalarinla elektrik uretmiyorsan ya da misal suyunu kuyundan falan cekmiyosan bana Gore de asil bu zirvalik. Guc elektronigi firmasinda calisiyorum, senin evine elektrik gelmesi icin milyarlarca dolar yatirim lazim. Ama dedigim gibi off grid yapip kendin elektrigini uretirsen ne ala.

Onun disinda neden yapilmiyor; cunku bu olay izmir antalya falan degil doguda. Bunu yapmaya kalkarsan olay cikiyor. Sonucta kul hakki olarak yedirmissin digerlerinin faturasina. Gene her zamanki gibi magdur olan vatandaslik gorevini yapan, hirsiz olmayanlar.

@logistic,

Tamam ben elektrik zahmetsizce evlerimize geliyor demiyorum. Ama atiyorum üretilen 10 milyon volt elektrik varsa bu zaten üretildigi anda tükenen bir sey oluyor, baraj suyu gibi depolanan bir sey degil.

Yani zaten elden çikan bir sey, A kisisine 50 birim B kisisine 80 birim gitse ne degisecek...

@feastofthedamned hırsızlık aklama çabası müthiş ama elektrik böyle bir şey değil. Su bile gökyüzünden düşerken topladığında ya da akarsudan topladığında ücretsiz şekilde senin ama işlensin, arıtılsın, evime kadar gelsin diyorsan bunların hepsi için maliyet kalemleri giriyor işin içine. Tabii ki ücretli olacak. Sapla samanı karıştırmamak lazım. "Suya neden para ödüyoruz?" argümanı "temel ihtiyaç olduğu için devlet sağlamalı" alt başlığı haricinde komple hatalı o yüzden.

@hot potato ve @logisticsmanager anlattıklarına ek olarak neredeyse en az onlar kadar hatta daha fazla bakım masrafları var. Sıradan kullanımın dışında kabloları çalanlar, kaçak elektrik kullanırken trafo patlatanlar, 50 yıllık "sigorta" kullanıp ona da çomar gibi bir prize 1521521 tane fiş takıp pano yakanlar yüzünden dönem bakım ücreti, bu dağıtım ve bakımı takip eden personel, onların kullandığı ekipmanlar vs. gibi ücretler ilk kurulumu solda 0 bırakıyor.

askerlikten muaf mı olmak istiyorsun amacın o mu? oysa süre gelen tüm epikriz raporlarını sunman gerekiyor heyete - heyet ikna etmek oldukça zordur ne manyak ne psikopatlar ne intihara meyilli tipler gördü bu gözler yine de yaptırdılar askerliğini. Son dönemde mevzuat değişti mi bilemiyorum.

#jamswety

zaten gidecek durumum yok yurtdışında yaşıyordum Türkiye de giriş yaptım ve daha önceki ilaç ve tedavilerimi söyledim ilk önce ağır depresyon ve 2 ilaç yazdı Ancak sonraki muayene de bu duruma geçiş yaptı.
intihar bir yana kontrol benden çıkıyor o nedenle zaten kimseyle sohbet dahi etmiyorum otobüse bile binmiyorum 20 km yürüyorum gideceğim yere çünkü yaşadığım durumlardan ötürü insanlar ile iletişim kurmam benim zararima olacağını biliyorum

Alamanyaya git

Sizi 3 numara saç + askerlik paklar.

Çok geçmiş olsun. Şu an kalan tüm duyurularınızı okudum.

#apocqlipy

yoklama yapıyorum gitsem kaçak olurum

#help im alive

durum kötü sağolun

600 kaloriyi geçen besin yoktan kasıt nedir tam olarak? o besin her ne ise 2 katını yersen 1200 olmuyor mu mesela?

Açık yazmamışım sanırım 100 gramda.

Besinlerin kalorisi taşıdıkları enerji miktarına göre belirleniyor, bu enerji miktarını ölçen bazı kimyasal işlemler var bunlar uygulanarak ürünün kalori değeri bulunur.

Yağ içeren gıdalar en yüksek kaloriye sahiptir zira yağın 1 gramı 9 kalori, tohum kuruyemişler bu açıdan zengindir yer fıstığının 100 gramı ortalama 600 kalori, 600 kaloriyi geçen ürün yok derken sanırım 100 gram üstünden yok diyorsun, yağın kendisi hariç neden olmadığının cevabını da bu şekilde vermiş olayım.

Ekleme yapayım: Kalorimetre, Kalorimetre Bombası, Bomba Kalorimetre.

100 gram için mi diyorsun? 100 gram yağ 900 kalori. 600'den yüksek olması için yarısından fazlasının yağ olması lazım neredeyse. O da zor yani yenebilir bir besin için

Yağlı beyaz peynir hacmine göre oldukça kalorili

Bir gram uranyum-235 tam bölünmeye uğradığında yaklaşık 8,22 × 10¹⁰ joule (~20 milyar kalori) enerji çıkarır. 100 gramında 2 bin-milyar kalori olur!

Tereyağı, zeytinyağı vs gibi yağlar.

kuruyemişler 600ü geçiyor, kavrulmuş fındık, ceviz filan
daha yüksek kalorili şeyler de vardır kesin

test

Iskocya.

Arjantin.
Insani güzel, dili güzel, cografyasi güzel
Para ve yasam sartlarindan bagimsiz tabii

Bunlar isin icine girerse de almanya
Trye yakin, cok türk var, ona bağli olarak yemek, ülkeler arasi anlasma falan iyi, isci haklari iyi, maaslar iyi

Finlandiya.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını okuduktan sonra daha çok istedim. Bir de dünyanın en mutlu ülkesiymiş. Soğuk sevmem ama katlanılamayacak bir şey değil.

İspanya

Londra, İngiltere

On güncük kalmıştım gerçi ama çok ait hissetmiştim. Kuzenim yerleşti daha sonra Ankara Anlaşmasıyla, onun anlattıklarının da etkisi var.

Barcelona

yurtdışına hiç çıkmadım ama en çok ingiltere beni çekiyor ya. birine söylesem "manyak mısın havası kapalı, sıkıcı" falan der:) ama adamlar her alanda çok iyiler be. özellikle müzik konusunda hayranım.

Ülke değil, doğrudan şehir olarak Barcelona. İklim, mimari, yemek, deniz. İspanyolca biliyor olsaydım şansımı denerdim.

berlin, almanya. hayattan bekledigim hersey ve fazlasi var.

UK, Londra. Çünkü sektörümden çokça arkadaşım gitti ve gayet huzurlu yaşıyorlar. İkisi vatandaşlığını almanın eşiğinde. O birikim ve güçlü pasaportla buraya dönseler bile rahatlar ki hala sektörde ismini bolca duyduğum arkadaşlar bunlar. Gidebilsem işim şimdiden hazır ama işte olmuyor öyle napalım. :(

İspanya. İnsanları medeni, sıcakkanlı,eğlenmeyi seviyor , yemekler iyi.

İzlanda.

-Aşırı izole. Göçmen mülteci savaş vs çok uzak gündemdir onlar için.
-Soğuk. Soğuğu severim. Soğukta yaşayan insanların verimsiz işlerle uğraştıklarını görmedim. Sıcak iklim insanı bozuyor. (Bence)
-küresel ısınma belki olumlu anlamda etkiler.
-diğer ada ülkeleri gibi kendine yetebilir. Japonya uk vs. Bağımlı olabileceği ne var savaş vs durumlarda.

Ben hep apokaliptik durumları düşündüm.

İnsan sevmiyorum.

Lüzumsuz iş yoksa mutluluk vardır.

İngiltere. Çünkü futbolu çok seviyorum her hafta maça giderim.

turkiye'de yaşamaktan memnunum. ama yurtdışı olacaksa ispanya'nın güney sahil kentlerini seçerdim. yemek güzel, insanlar eğlenceli ve pozitif, sokaklar canlı, hava güzel, şehirler yaşanası, denizcilik ve yelken kültürü var.

Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler. Fransa'dan memnunum.

Secenekler arasindan, lafi bile olmaz, diger ingilizce konusan ulkelerden birini tercih ederdim. Ingiltere, Avustralya, Yeni Zelanda, Irlanda vb. Hem merkezi ve hem buyuk olmasi acisindan Ingiltere ilk tercihim olurdu.

Kimse soylememis tabikide taywan

Çince konusuyorlar sende ogrenir kafadan ber ulkede cok rahat is bulur yada kurarsin bu dili bilirsen

Çin japon kore karmasi gibi bi ülke

insanlari cok iyi yardımsever
Teknolojisi cok iyi sehir japonya ve cin karmasi gibi

Cogu sey ucuz sadece evler asiri pahali

Sahilleri parklari sehrin tasarimi trafikteki davranislar falan harika

Deniz urunler ve bu tarz yemekler guzel

Benim hayalim taywan abi

ABD haric demissin ama ben hawaii'de yasamak isterdim. Anakara ABD degil sonucta. Ya da Okinawa'da.

Danimarka. Her şeyi güzel valla her gidişimde aşık bir şekilde dönüyorum.

Güney Fransa. Sağlıklı hayat, köy hayatı, refah, medeniyet.

Buyuk sehirler haric Turkiye, ama problemli toplumsal iliskilerden dolayi cok tercih edemiyorum.

Bosna-Hersek, guzel ama dil ogrenmek lazim, gelismemisligin dezavantajlari var, yer yer havasi kirli vs. daha da onemlisi bulundugu cografya sikintili, yarin dunya genelinde bir catisma ciksa direk birbirlerine girerler gibi geliyor.

Yunanistan, Bati Trakya, belki kuzeyde pomaklarin yasadigi daglik kesimler daha iyi olabilir. Normalde asiri sevecegim bir yer degil ama Turk nufusu var, ve muhtemelen Turkiye'deki toplumsal sorunlar daha azdir. Ayrica eskiden kasvetli hava sorun olmaz diye dusunsem de, oyle bir yerde yasayinca sorun oldugunu anladim. Yilin cogu kasvetli olan yerlerde yasamak insan biyolojisine iyi gelmiyor. Bu secenekte cocuk olunca Yunanistanin sistemine tamamen dahil olmak zorunda olmasi dusunduruyor.

Portekiz ya da Kanada isterdim

Gerekli değil. Doktor ağzıyla söylemiş. Bence yaptırmayın. Bu zamanda hâlâ güvenebilmenize çok şaşırıyorum.

Üstteki şahıs sağlık konusunda ne diyorsa zıttını yapın.

Aşılar sağlık alanındaki en büyük buluştur. Menenjit riski az da olsa almaya gerek yok. Çocuğa aşı yaptırın, bunlar onlarca yıldır yaptırılan aşılar zaten şüphe duymaya gerek yok

@nundu denen şahsa, bebekler üzerinde aşı denemeleri yapıldığını, bunu ailelerin bilgisi ve izni olmadan yaptıklarını, böylece şu veya bu diye yansıtılan aşının içinde başka bir şey olmadığının garantisinin verilmediğini anlatın.

Siz de bu şartlar içinize siniyorsa elbette yaptırın aşıyı. Sonra sağa sola bağıra çağıra para yardımı kampanyaları falan açmayın yalnız.

uzman doktorum kendi çocuğuma yaptırıyorum. nundu+1

bizim doktorumuz da belli bir menenjit türüne karşı olan menenjit aşısını tavsiye etmişti. bu menenjit türüne yakalanma ihtimalini sorduğumda uçak kazasında ölme riski kadar demişti. biz eşimle bu riski yüksek bulup yaptırdık. sonuçta yakalanma şansı vardı ve 11 milyonda 1 > 0. o yüzden biz yaptırdık. içimiz rahat. riskleri düşünerek ve artılarını eksilerini yan etkilerini vs yi tartışarak bir sonuca varın.

yaptirma diyenlerin asinin faydasini yanlislayacak bilimsel calismalari yoksa seslerini kesebilirler.

asi ya da herhangi bir modern tedavi yontemi konusunda karsitlik yapan, bulasici hastaliklarin artmasina, insanlarin gerekli tedavilerden mahrum kalmasina katkida bulunan kisilere yasal islem uygulanmiyor mu bu memlekette?

kolun kirilinca kosa kosa gidersin. bir seye kendi basina care bulamayinca kedi gibi oluyor bu tipler nedense. o zaman doktorlarin kendi uzerinde deney yaptigi dusuncesi falan kalmiyor. o zaman da igne yapiyorlar, biliyor musun icinde ne oldugunu?

"Eşim aşı karşıtı değil ama aşılara hiç sıcak bakmıyor"
Nasil oluyor tam olarak bu? Asilar zorunlu tutulmasa esiniz atv karsisinda fasulye kirarken bilim yapanlarin instagram postlarina inanip asi yaptirtmayacak iste. Asi karsitligi tam olarak bu.

eşimin kuzeni menenjitten tam 1 günde ufak çocuğunu kaybetti. biz de kendi evladımıza hemen yaptırdık. o riske girmektense aşı yaptırmak daha mantıklı.

Allah analı babalı büyütsün.

Biz de ikiz bebeklerimize yaptırdık.

4. Doz kaldı sadece.

Tavsiye ederim.

Çocuklar riske atılacak bir konu değil.

Para ihtimal şu bu düşünülemez.

Aşılar insanı öldürüyor deney yapılıyor komplosunu şöyle çürütürüm. Ee öldürseler kime yapacaklar. Geç bilimi milimi. Onla ilgili argüman kurmam bile anlamayana.

Riske alınmaz.

Devreler gidik

Ama bu tip insanlar önceden de vardı, parayı bulunca hepinizi kurtarıcam :) diye konuşanlar, beni kurtarmasın ama parayı da bulamadılar

Açıkçası dediğinizin totemle, inançla, astrolojiyle alakasını anlamadım. Bir de neden yeni türesinler, bu kişilik tipinin moda olacak hali yok ya. Büyük büyük konuşup, sözler verip yalakalık yapma amacında olan insanlar hep vardı. Kendi çevremde de denk geliyorum.

yüzsüz bu arkadaş. kendi işini esprili şekilde hallettirmeye çalışıyor. size gelince yapmaması karakterinde defo olduğunu gösteriyor.

bunu bana bir erkek söylüyordu.
"seni bu hayattan kurtarıcam". oysa benim bir şikayetim yoktu. kurtarılacak bir hayatım olduğunu düşünmüyorum o dönem en azından.

bana bir de söz verdi ve yapmadı.

şimdi ortada yok. senede bir ararsa iyi.
buna da totemler yaptık, şirkette eleman iken müdür oldu. pufff

Boş bir insana benziyor.

Sürekli para hayalleri kurar
Bir iki kez batmıştır
Tembel araştırmayı okumayı birine yardım etmeyi sevmez beceremez
Kısa yoldan köşe olma hayali kurar
Kaypak

Nadir de olsa dek gelir arada bu tip insan.

Ama muska astroloji o uç biraz bence. Devre gitmiş + kaypak.

Yok

sebebi belli mi? Zehirlenme , alkol, virus, baska bir hastalik vs.? Siz yinede gidin derim de Sebebi net biliyorsaniz boyle devam etmezse cok problem olmayabilir. Yok sebebi bilmiyorsaniz ve devam ediyorsa doktora gitmenizi kesin tavsiye ederim. X diye spesifik bir sayi yok bildigim kusma frekansinda.

bi resit abimiz vardi. doktoru sevmezdi. 3 gun basi agrimisti. beyin kanamasiymis. biz cenazesine gittik.

zehirlenme ya da virüs gibi bi durumsa geçene kadar beklemek gerekiyor, gitseniz serum takıyorlar o da iyi geliyor. ama kusma bir günden fazla sürüyorsa enfeksiyon olmuş olabilir, antibiyotik kullanmanız gerekiyor o durumda.

Sebebini bilmiyorum. Dün hastaneye yaptırdığım bir tahlil sonucumu göstermeye gitmiştim dün olsaydı aradan bunu da çıkartırdım. Kusura bakmayın espriye vuruyorum, biraz rahatlamak için :)

mide enfeksiyonu olabilir bu aralar salgin var

ikiden fazlası tehlikeli diye biliyorum.

@ tiredofwaiting

Sadece mide bulantısı ve kusma. Kusarken de başım döndü. Şimdi oturur pozisyona geçtim. Biraz daha iyiyim. Aşırı acıktım :)

4 kere kusmuşsunuz ve sebini bilmiyorsunuz tabi ki gidin. İlla gıda zehirlenmesi olması gerekmiyor ki, nörolojik sebepler de dahil olmak üzere kusmaya sebep olan tonla durum var. Sebebi hakkında bir fikriniz olmadığı için doktor dahi bir şey diyemeden önce tetkikler yapacak, burada bizim ne söylediğimiz çok da önemli değil.

Norovirüs adlı bir sevimsiz, bu tarz tatsızlıklar yaşatabiliyor insana.
Ondandır demiyorum ama ilk o aklıma geldi. Kusma devam etmiyorsa, pek bir şey yapmanıza gerek yok. Muz ve haşlanmış patates yiyin. Ani ayağa kalkmak gibi hareketlerden kaçının. Kusma devam ederse veya ishale çevirirse acile gidin.
Safra kusmaya başlarsanız, boğazınızı ve ses tellerinizi tahriş etme ihtimali var. O da boğaz enfeksiyonuna çevirir, sesiniz kısılır falan. Umarım olmaz.
Geçmiş olsun.

Magnezyum takviyesi al lütfen. İçine sinmezse doktora sor da al, tavsiye edebileceğim marka magnimore plus veya venatura'nın magnezyum takviyesi. Fazla kasılma gevşeme emrinin az olduğunu gösterir, demek ki stresi çok vücudunun. Biyolojik bir sebeple de olabilir psikolojik sebeple de. Magnezyum al derim.

Vertigo olduğumu öğrendiğim gün 3 kere kusmuştum. Ama aynısı olamaz. Ben eğilip telefona bakamazdım bile tavana bakarak yattım sadece saatlerce.

4 temmuz 2012. Unutmam mümkün değil.

600 lira civarı zyxel vmg 1312 adsl modemi öneririm ama buna da internet pakedinizin kullanıcı adı ve şifrenizi girerek kurulum yapmanız gerek

Gidip türk telekomdan yeni modem alsanız da bu kullanıcı adı şifre kurulumunu yapmanız gerek

Youtube da adım adım kurulum videoları var ama çevrede bir genç varsa 5 dakikada bunlara bakarak yapabilir

Türk Telekom'un sattığı modemler alınabilir. Taksitli olarak faturaya yansıtıyorlar bedeli. Fiyatı daha uygundu piyasadaki diğer modellerden ben aldığımda.

cok tesekkurler ben bu hafta gidicem, o zaman yapayim diye dusundum, yazmayi unutmusum.

Ben de birmsoru sorayım. Aynı evde kablonet modemi var. Bazı odalarda çekmiyor. Ne tavsiye edersiniz?

türk telekom üzerinden modem alırsanız ayarlarını kendisi alıyor diye biliyorum. tabi operatörünüzünde türk telekom olması gerek.

8 yıldır kullanıyorum. Bir başka modelini geçen sene aldım omu daha kullanmadım. Şöyle bir ibare vardı sanırım 2bin adım 2 kilometre vs suyun içinde kaldıktan sonra diye. O sınır doğru. Sonra da sırılsıklam olmuyor. Ava balığa günlüğe her yere kullandım.

Sitede bulamadkmo modeli 160 tlye almıştım. O ayar şu an 3000 sanırım.

Tavsiye ederim. Ağır ama.

merhaba. havalimanından şehir merkezine giden otobüslere bineceksiniz. Zaten oldukça yakın. Polisevi Cumhuriyet Caddesi'nin girişinde otobüsten Havuzbaşında inerseniz yürüme 5 dk'ya varırsınız. Zeten şöför de tarif eder.

O sizin dediğiniz otobüsler, otogardab geçiyor mu?

Otogardan şehir merkezine giden belediye otobüsleri var. Çarşıda inin (cumhuriyet caddesinde, havuz başı taraflarında) polisevi çok yakın.

Buyur dostum başka ilçe milli eğitimdeyim.

icindeki pim egilmis olabilir.

iki tarafta ses çıkarıyor pim eğik değil boşluk var gibi saatin kendi ve ilk boğum arasında. diğer boğumlar arasında o kadar boşluk yok. çıkarıp taktım şimdi o pimleri eğik değiller. ve sıkıştırılabilecek bir yer görmedim ama o ses yoktu. olsa daha önce rahatsız olurdum.

3 tane Edifice saatim var hepsinde benzer durum var hocam zamanla deforme olduğu için oluyor sanırım. Eğer bahsettiğin ses saati salladığına gelen şıkır şıkır ses ise tabi. Ses rahatsız etmiyorsa dursun boşver derim.

kate beckinsale'in izlediğim ilk filmiydi unutamam :) Shooting Fish (1997)

Hay yaşa. Çok sağol :D. İzleyeli yıllar oldu. Aklıma geldi bir anda.

Peki diğer paylaştığımı bilir misin?

2000lerin başında izlemiştim sanırım. kendini çocuk sanan bir genç/adam var. hâlâ ilkokula gidiyor. sınıfta derse giriyor. aile okulla konuşup onu okuldan attırıyor artık. büyüdüğünün farkında değil. bir gün aile farkına varsın diye çekip gidiyor fakat uzaktan da gizli gizli izliyor. bu hala okuldan küçük çocuklarla görüşüyor. büyüdüğünün farkında değil. evin içinde top falan oynuyorlar. bir gün genç bir kız gelip kayboluyor kalacak yeri yok. bunun kapısını çalıyor. gece bu eleman kıza yatağını gösteriyor, hala ortaokul çocuklarının yatakları gibi. kız gittikten sonra elemanın kafa dank ediyor. yavaş yavaş kendine geliyor. bi açıyor buzdolabını hep gevrek vs.
elimizdekiler:

+italyan veya fransız filmi, filmde otobüste pisa kulesinin veya eyfal kulesinin fotoğrafını öpüyordu.
+2000lerin başında izlemiştim. en fazla 2005tir. siyah beyaz da değil renkli.
+başrolde oynayan eleman beyaz, hafif topluca idi. şişman değildi.
+hbb kanalı mı ne vardı, orada bir kaç kere dek gelmiştim.

bu ikinci film "jack" olabilir mi?

yarın sabah aracınızı çalıştırdığınızda, zor marş basarsa ve yine benzin kokusu gelirse. motoru stop edin ve aracın altına benzin akıyor mu kontrol edin. enjektörleriniz tıkanmış olabilir. benzinli araçlarda da olur bu ve benzin enjektörü temizleyen yerler var. aracınızı öyle bir yere götüreceksiniz.

Krank mili sensörü bozulmuştu benim eski aracın. Düz yolda 90 ile giderken stop ediyordu araç. Normalde sık olan bir şey değildi ama bi süre sonra direkt yolda bıraktı. Araç çalışsa da 5 metre sonra bi daha stop ediyordu. Krank mili sensörü değişince düzeldi. Çok pahalı bir şey değil. Ancak çok kritik bir parça. Yüksek hızda giderken motor durunca fren falan şişiyor. Direksiyon hidroliği devre dışı kalıyor. Tehlikeli olabilir. Mutlaka yaptırmak lazım.

krank sensorunden yolda kaldim bir kere, 60 ile giderken stop etti arac acaip tehlikeli bir olay. Rezillik resmen ya arac motor zarar gormesin diye direk motoru kapatiyor. ayni marka arac degil ama buyuk ihtimal senin sikinti da sensor. Sensoru degistirince benim problemi cozmustu.

Teşekkürler yorumlarınız için. Eklemek isteyen varsa mutlu olurum.

Krank zımbırtısı olma ihtimali yüksek. Eski Focuslarda da var aynı sorun yenilerde var mı bilmiyorum ama. Krank gezinti yatağı diye bir parça var. Zınk diye yolda bırakıyor.

The Age of Stupid olabilir mi? Tanımlarınıza kısmen uyuyor, 2009'da çekilmiş, adam tam kel değil ama tanımlamaya benziyor, yıl 2055'ten geçmişe bakarak anlatıyor falan.

www.youtube.com

Hay yaşa dostum. Age of stupid.

lavaboların altına bir bakın, sıcak ve soğuk için ayrı ayrı ara musluklar vardır. onları onlar kısılı ise tam açın.

onları yeni değiştirdim. full açık. kullanılmadığı için paslanmış. duvardan söktüm keten/kendir kullanarak yenisini taktım.

kombinin altında vanaların olduğu bi dolap var belki onlar kapalıdır.

i.ytimg.com

yok dostum onlar da açık.

peki sizin lavabolara sıcak su borusu çekmemiş olabilir mi? birer tane soğuk çekip, t ile ikiye ayırmışlardır?

hayır dostum. soğuk taraf çelik gibi, sıcak taraf ılık.

jack? robin williams oynuyodu.

hayır o değil. ünlü bir oyuncu yoktu sanırım.

+ çocuk 25 30 yaşında olmasına rağmen hala okula gidiyordu. 10 11 yaşındaki çocuklarla arkadaştı.

+ ailesi terkettiği için arkadaşlarını eve çağırıp evin salonununda futbol oynuyorlardı.

www.eksiduyuru.com

Dostum o duyuruyu ben açmıştım zaten ama tam anlatamamıştım. O yüzden fotoğraf ekleyip tekrar açtım.

anladığım kadarıyla kabloları kesip uçlarını değiştirmek yeterli olacaktır.

son resim için bundan lazım.
www.hepsiburada.com
kabloyu buna vidalayıp tak. sonrada anten girişine.

ben olsam kablotv kutusunu aradan kaldırırdım. conax modül alıp onu takarım, antan kablosunu da ucunu değiştirmeden televizyona.

Perde alacak misiniz duvara mi yansitilacak? Gunde kac saat? Butce ne kadar?

Epson lambali modelleri isinizi gorur (4-5bin civari)

Perde değil açık renkli bir duvar var. Bütçe 500 tl.

100 dolar civari butce olacaksa, aliexpress'e bakabilirsiniz hocam. (led modellere)

ya da sahibinden'den falan ikinci el lcd bi makine bakabilirsiniz. (bu fiyat araliginda lambali olanlarin lambasi muhtemelen bitmis olur, bi o kadar para da yeni lambaya vermeniz gerekir. o yuzden lambalilari eliyoruz)

cok randimanli olmayacaktir ama izlenir mi izlenir yani.

içinde hangi dosyanın olduğunu biliyorsan, usb'ye gir arama kısmına *blablabla yazar mısın. bir ara bizim kırtasiyeci böyle dosyaları görmüştü.

malesef işe yaramadı :(

flashın içine girip arama kısmında *.* şeklinde aratır mısın?

mac kullanmadım farklı sonuçlar verebilir mi bilmiyorum. windows işletim sistemi olan bir bilgisayarda denemeni öneririm. okullarda, kırtasiyelerde ve üniversitelerdeki en popüler malware. çok kolay bulaşıyor. kötü yanı içindeki klasörleri gizlemesi.

bu şekilde arat. çıkması lazım. ilk yıldız herhangi bir dosya adı. ikinci yıldız uzantı.
tüm belgeleri gösterir bu yöntem.

denedikten sonra gene yazarsın.

windows olan bir bilgisayarda denedim oldu :) çok teşekkür ederim.

ben teşekkür ederim.

www.dailymotion.com

yok dostum bu değil bunu biliyorum. ünlüler yoktu ya. normal bir müzik grubu.

o tarihlere yakın oynanmış uluslararası futbol turnuvalarından birinin şarkısı olabilir. mesela www.youtube.com

win 8.1 iso'su ise problem çıkacağını sanmıyorum, ben öyle kuruyordum. ntfs ile kurdum ben, fat32 olur mu bilmiyorum. aslında iso varsa en garantisi:

www.microsoftstore.com

iso'yu seçiyorsunuz kendi formatlayıp usb'yi bootable yapıyor, 8 ve 8.1 iso'su ile de çalışıyor.

win7 kurabilmen lazım. yanında gelen driver cdsi o kadar önemli değil. belki elinde para verdiğin win7 var ve onu kurmak istiyorsun.

1- evet
2- farketmez

Yok win7 ve win8.1 iso ile indirdim.
win 7 olmadı. win 8.1i hangi program ile boot etmeliyim.

Windows 8.1 UEFI Windows 7 BIOS kullanıyor. Açılışta ayarlardan girip UEFI'yi kapatman lazım.

@zombi biosda menülerde uefi yok malesef.
launch efi shell from filesystem device diyor save and exit kısmında sadece o olabilir mi?

@zombi ona bastığımda da not found çıktı.

Neden Linux değil de Windows? diye sormadan edemiyor insan.

@bob mecburum.

1-evet
2-farketmez

ama win7 ile olmayan nedir tam olarak?
işletim sistemini mi kuramadın yoksa win7'ye driveri mi kuramadın?
win7 kurulmadıysa bir de şöyle bir durum var, usb3 portundaki flash ile kurmayı denediysen usb3 portlarından işletim sistemi kurulumu sorunlu olabiliyor. usb 2 portuna takıp dene eğer sorunun işletim sistemini kuramamaksa.

@us win7 işletim sistemini kuramadım. daha öncede çok format attım ama bu sefer starting den sonra format ekranı geliyor. hard disk seçim ekranında driverları seç diyor. cddeki driverları seçtiğimde "bu driverlar win8 için" diyor. driver cdsini takmıyorum. bu sefer driver bulamıyor. win7yi kuracağım hard diski seçemiyorum. usb 2 portunu da denedim olmadı.

@hia daha iki gün önce yeni pc topladım ben de. usb3'den kurarken sata sürücüsü vs. istedi hata verdi, cd vs. istedi işte. hdd seçemedim aynı şekilde.
direkt usb 3'den 2'ye geçirdim ve sorun kalmadı bende...

Teşekkürler hepinize yaptım ve ilerde birine lazım olur diye anlatıyorum.

Windows'un kendi usb tool programı ile yaptığımda flash disklere 64 bit windows sürümlerini atamıyordu.
ultra iso ile fat32 olan flash diske win8.1 64 bit attım.

ondan sonra normal format işlemi gerçekleştirdim. sıkıntı isoyu yaktığım programdaymış.

(-)

katmirror.com

yok sıçtı.